Haci (şimdiye kadar 230 posta) | | Muhterem Müslümanlar,
Gençliğimiz geleceğimizin teminatıdır. Bazı ülkeler gençlik fakirliği çekerken, harcı İslâm terbiyesi olan sağlam bir aile yapımız sayesinde, dosta güven, düşmana kaygı veren büyük bir genç nüfusa sahibiz. Yarınların ağır sorumluluklarını omuzlayacak olan bu iftihar tablomuzun maddeten ve mânen dopdolu yetişmesi ve her türlü zararlı akım ve alışkanlıklardan korunması, geleceğimize güvenle bakabilmemiz açısından önemlidir. Bunun önemini kavrayan herkesin, üzerine düşeni yapması hem milli bir görev, hem dini bir vecibedir.
Muhterem Müminler, sevgili gençler
Hayatımızda her yaşın ayrı bir güzelliği olmakla beraber gençlik çağının yeri başkadır. Onun için o günler hep özlenir. Bir şair: “Ah o gençlik, bir gün geri dönse de ihtiyarlığın bana neler ettiğini ona bir anlatsam”[1] diyerek özlemini dile getirir. Ama ömürden giden artık geri dönmez ki! Peygamberimiz de bir hadislerinde: “İhtiyarlığından önce gençliğinin kıymetini bil.”[2] buyurarak gençleri ikaz etmektedir. Gençlik kuvvetinin her an eridiğini gören akıllı insan, onun kıymetini bilir ve sonra gençliğini pişman olmayacağı şekilde geçirmeye gayret eder.
Aziz Müslümanlar,
Gençlik her türlü batıl ve sapkın düşüncelerin, zehir ve şehvet tâcirlerinin hedef kitlesidir. Gençlerimiz bunlardan korunabilmesi için her şeyden önce sağlam bir iman zırhı giymelidir. Zira sağlam bir iman her türlü kötülüğe karşı ilk ve en büyük sığınaktır. Bu hususta Yüce Rabbimiz: “ İman edipte yalnız Rablerine tevekkül edeler üzerinde şeytanın bir hakimiyeti yoktur.”3 İnanma ihtiyacı insanda fıtrîdir. İnanmadan edemez. Kurda kuşa, aya güneşe tapanların derdi de bu boşluğu doldurmaktır. Gençliğimizin iman kabı boş bırakılırsa birisi gelir orayı satanizmle, meditasyon, yoga ve ruh çağırma gibi bâtıl akımlarla doldurur veya gençlerimiz, misyonerliğin ağına düşer ve elimizden alınır
Kıymetli Müminler,
Herkes için olduğu gibi genç için de arkadaş seçimi önemlidir. Sevgili peygamberimiz (s.a.v.) beraber oturup kalktığımız arkadaşları kokuya benzetir. “Koku güzel olursa üzerimize güzel koku, pis olursa pis koku siner buyurur.”4 Bir diğer hadislerinde de “Kişi dostunun dini yolu ve yaşayışı üzeredir, öyleyse kiminle dostluk yaptığına dikkat etsin.” buyurur.[5] “Körle yatan şaşı kalkar” gibi ata sözlerimiz de arkadaşlığın etkisini çok güzel ifade eder.
Gençlik için istismara açık, tehlikeli hususlardan biri de şehevi duygulardır. Bir genç Rasûlullah (s.a.v.) e geldi. “Ya Rasûlallah bana zina konusunda izin ver” dedi. Rasûlullah (s.a.v.) onu karşısına aldı ve sormaya başladı: “Sen böyle bir şeyin annene yapılmasını ister misin?” “Hayır, ya Rasûlallah istemem” “Kız kardeşine, halana, teyzene?” “Hayır, istemem” dedi genç. “Senin gideceklerin de ya birinin annesi, kız kardeşi, halası veya teyzesidir. Onlar da istemezler.” buyurdu ve o gence bu duygulardan kurtulması için dua etti.[6] Peygamberimizin duasına mahzar ola bu genç; “Bir daha böyle bir şey aklımdan bile geçmedi” demiştir.
Değerli Müminler,
Gençliğin bu ve benzeri tehlikelere karşı uyarılmasında büyüklere de önemli görevler düşmektedir. Onlar kendi yanlışlıklarını ve kötü tecrübelerini genç nesle aktarırlarsa onlar da aynı yanlışları yapmaz, ateşlere basmazlar. İyiliği emretmek kötülükten sakındırmak farz… Bunları dinlemek de bir fazilettir. Hepimizin buna ihtiyacı vardır. Hz. Ömer’in ifadesiyle “Nasihat etmeyen ve nasihat dinlemeyen toplumda hayır yoktur.”[7] Hutbemizi peygamberimizin bu husustaki müjdeleri ile bitirelim: “Yedi kişi var ki, hiçbir gölgenin bulunmadığı mahşerde Allah onları gölgelendirecektir… Onlardan biri de gençliğini Allah’a ibadette geçiren genç adamdır.” |